Kendi krallığın

Binlerce yıldır insan birçok sahte öğreti tarafından yönetildi.sefil bir solucan olduğu ve her eylemi hakkında , yargıda oturan, gazaplı ve öfkeli bir Tanrı tarafından cezalandırılma korkusuyla ,zayıf ve bir korkak olması söylendi. Böyle öğretiler ve böyle bir Tanrı ile çok az ilerleme kaydedebilirdi, çünkü korku her zaman zayıflatır ve asla umut ya da cesaret vermez. bu evrenin yaratıcısı tamamen merhametli, sevgi dolu, yardım eden ve asla cezalandırmayan olduğunu ruhumuzda biliriz; insanın her şeye gücü yeten, ve sınırlı olmadığınıda.Bir insanın yapması gereken tek şey, ne kadar büyük ve güçlü bir varlık olduğunun farkına varması ve sonra istediği her şeyi başarabilmesi.asırlardır insanları bastırmak,varolan gücünün bilinmemesi adına dayatılan tüm öğretiler itaatkar köleler yetiştirdi.

İnsanın amacının bilgi, bilgelik ve her türlü esaretten kurtulmak olduğunu görüyoruz; onun tüm olasılıklara sahip bir Ebedi Ruh olduğunu; zenginlik,mutluluk ve sağlıkla evrendeki tüm güçleri kendi iyiliği için kontrol edebileceğini bilmeliyiz. En yüksek kazanım veya başarıya ulaşmak için korku, şüphe, hastalık, başarısızlık, felaket ve bu tür şeyleri düşünmeyi bırakmalıdır. Bu nedenle, felsefemize göre insan, evrendeki en büyük varlıktır ve bu dünya en iyi yerdir, çünkü burası en büyük şans, mükemmel olmak için tek şans. Bu yüzden her zaman zihnini, bedenini, maddi zenginliğini ve çevreni geliştirmeye çalış.neşeli ve mutlu ol,gerisini Tanrı'nın halletmesine izin ver. Bu şekilde düşünmeyi öğrenebildiğin zaman, gerçek Tanrı-insan olacaksın ve görünen-insan ya da gölge sonsuza dek yok olacak. O zaman Büyük Olan ile bir olursun ve tüm güç senindir.Sen kendin dünyasın ,sahip olduğun herşey sende,cennette senin içinde.